Karz-ı Hasen” Neden Gereklidir? Nasıl Uygulanır?

UTESAV tarafından 25 Ocak 2014 Cumartesi günü, MÜSİAD Genel Merkezi’nde Karz-ı Hasen konulu Beyin Fırtınası toplantısı düzenledi.

Karz-ı Hasen” Neden Gereklidir? Nasıl Uygulanır?

 

Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV), 25 Ocak 2014 Cumartesi günü, MÜSİAD Genel Merkezi'nde Karz-ı Hasen konulu Beyin Fırtınası toplantısı düzenledi. Moderatörlüğünü UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı İsrafil Kuralay'ın yaptığı Beyin Fırtınası toplantısına katılan isimler şöyle:

UTESAV, bugüne kadar gerçekleştirdiği çeşitli paneller, konferanslar, beyin fırtınaları ve sempozyumlarla teknolojik, ekonomik ve kültürel konuları teşhis ve teşrih masasına yatırarak meselelere çözüm bulmaya, insanımıza çağdaş bir ufuk kazandırmaya çalışmaktadır. Geleneklerine, ahlâk sistemine bağlı kalarak bilgi çağını yakalama yolunda insanımıza bir nevi yol haritası çizme gayreti içinde olan vakfımız, ekonomik sermaye ile entelektüel sermayenin, yani para ve bilgi birikiminin birbirini destekler nitelikte olmasına özellikle dikkat çekmektedir.

 

UTESAV olarak, İslâm dışı şekillenen sosyal hayat şartlarının günden güne değişmesi, yardımlaşma yerine menfaatin ön plana alınması, toplumumuzun faiz müptelası olmaya başlaması gibi sebeplerden dolayı Beyin Fırtınası toplantımıza konu olarak Karz-ı Hasen başlığını seçtik. Toplantımızda farklı disiplinlere mensup bilim adamları ve araştırmacılar, Karz-ı Hasen konusuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Toplantımızda şu sorulara cevap arandı: Karz-ı Hasen nedir?, Neden Karz-ı Hasen?, Zamanımızda Karz-ı Hasen nasıl uygulanabilir?, Ekonomik hayatımızı canlandırmak, faizden kurtulmak için karz-ı hasen kurumunu sağlıklı bir şekilde nasıl çalıştırabiliriz?, Toplumumuzda muavenet, itimat ve benzeri güzellikleri tekrar nasıl canlandırabiliriz? Karz-ı Hasen'i kurum olarak tekrar ayağa kaldırmak için nelerin yapılabileceği tartışıldı.

 

Açılış konuşmasında UTESAV'ın tarihi geçmişine değinerek vakfın daha önce gerçekleştirdiği çalışmaları anlatan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay şunları söyledi:

 

"UTESAV'ın açılımı, Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı olarak geçiyor; uzun, kapsamlı bir isim. Biz de ismine uygun çalışmalar yapmaya çalışıyoruz karınca kararınca. Daha önce başlık olarak değerler bağlamında bazı çalışmalar yaptık. Bunlar, Ekonomik Kalkınma ve Değerler, Tüketim ve Değerler, Medeniyet ve Değerler, Teknoloji ve Değerler'dir. Bu çalışmaları, bir format çerçevesinde yani konuyla ilgili iki beyin fırtınası toplantısı sonrasında da sempozyum yapıldıktan sonra tebliğlerini kitap haline dönüştürdüğümüz bir çalışma programımız var. Bunun dışında da Haliç Buluşmaları diye bir platformumuz var. Haliç Buluşmalarında da genellikle güncel, aktüel meseleleri konuşmaya çalışıyoruz. En son gerçekleştirdiğimiz programımız; 'Selçukluyu Anlamak, Anadolu'da Selçukluların İzleri' diye bir programdı. Buna benzer konuları orada da işlemeye çalışıyoruz. Bunun dışında tabii fıkhî meselelere taalluk eden konularda da zaman zaman çalışmalar yapıyoruz. Daha önce Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır hocamın da katıldığı faizle ilgili güzel bir programımız olmuştu. Bunlardan da maksadımız çok fazla, hani nostalji yapmak, işte geçmişte şöyle idi, böyle idi değil de aslında geçmişte olan ve kaynaklarda yer bulan değerlerimizi bugüne nasıl taşıyabiliriz? Yani tarihi bilmek önemlidir; ama o bilgileri bugün müessese haline getirip yaşatabilir miyiz? İnandığımız gibi yaşayacak bir dünyanın inşâsı için bu kavramlardan ve değerlerden yola çıkarak müesseseler kurabilir miyiz, derdindeyiz. Bunun için de zaman zaman çalışmalar yapıyoruz. Bugünkü çalışmamız da bunun bir tezahürüdür. Konuyla ilgili tabii (Allah hepinizden razı

 

 

olsun) bugün çok güzel isimler, hocalarımız var. Bunun dışında MÜSİAD'dan arkadaşlarımız var. Onlar da farklı farklı kendi şirketlerinde benzer çalışmalar yapıyorlar. Bir de onların da yaptığı çalışmalar ne ifade ediyor? Zaman zaman bize geliyor, işte biz şirketimizde şöyle bir uygulama yapıyoruz, çalışanlarımızla olsun, şirketler arasında olsun... Ama bunların bir ilmi, tabiri caizse temelinin de olması gerekiyor. Kaynaklara dayalı bir çalışma olması gerekiyor. Yani pratiği, teoriyle birleştirdiğimiz zaman bir anlam ifade ediyor. Teori her zaman pratiği doğurmasa da pratik de her zaman iyi bir teori ortaya çıkarmayabiliyor. Yanlış uygulamalar da olabiliyor. Maalesef dünya olarak da kapitalist bir ekonomik düzenin içinde yaşadığımız için kendi değerlerimize dayalı müesseseleri tutturmakta da zorluk çekiyoruz. Yani, tabiri caizse konuşuyoruz, ama amelde çok fazla bir şey icra edemiyoruz. Ama en azından bir şeyler yapmak için, safımızı belirtmek için çalışmalarımızı sürdürüp "Bunları müesseseye dönüştürebilir miyiz?" in çabası içerisindeyiz. Tabii bu çalışmaları sadece biz de yapmıyoruz. Örneğin, İGİAD ve ASKON gibi kardeş kuruluşlarımız var, Allah razı olsun onlar da bu tür konular üzerinde çalışıyorlar. Ama bunların mezcedilip bir birikime dönüşüp toplumun önüne çıkması gerekiyor, ben bunu çok önemsiyorum. Yoksa kitapların arasında kalan bilgiler veya geçmişte büyüklerimiz şöyle güzel işler yapmıştır, demenin bizim neslimiz açısından bir şey ifade etmediğini düşünüyorum. Yani iyi insanlar, güzel insanlar kendi dönemlerinde iyi şeyler yaptılar ve gittiler. Bize onlara dua etmekten başka bir şey düşmüyor. Ama biz yaşadığımız süre içerisinde yaşadıklarımızdan sorumlu olduğumuza göre ‘Biz neler yapabiliriz?' in derdi içerisinde olmamız gerektiğine inanıyorum."

 

UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay, konuşmasından sonra toplantıya katılan isimlerden kendilerini tanıtmalarını rica etti. Daha sonra Karz-ı Hasen konusunda çalışmaları olan İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Sabri Öz hazırlamış olduğu projenin sunumunu yaptı.   

 

Diğer Haberler

İstanbul'da Müslüman Ümmet Konferansı


"İş Dünyasında İnsan Hakları" Konusu UTESAV’da Ele Alındı.


“Göçmenlerin ekonomiye katılması gerekiyor”


Artık Batı’nın müşterisi değil, rakibiyiz


“NASIL BİR EĞİTİM, NASIL BİR OKUL?”


Medya: İmkân mı İmtihan Mı?


Millî Eğitime bağlı okulların özelleri de açılabilmelidir!


HELAL TURİZM HIZLA BÜYÜYOR!