
Miraç gecesi, Kur'an-ı Kerimde; "Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." şeklinde beyan edilmektedir. (İsra Suresi 17)
Unutmayalım ki, bugün hem ülke hem İslâm âlemi hem de insanlık olarak, insanı yüceltecek ve yükseltecek miraç değerlerine her zamankinden daha fazla muhtacız. Elbette Miraç, Mescid-i Aksa'yı peygamberlerin bir emaneti, kulluk ve insanlık sınavının bir gereği olarak sahiplenmeyi gerektirir. Bugün, işgalci zorbalar tarafından işgal edilen, hiçbir hak hukuk tanımayan zalimlerce izzeti ihlal edilen Mescid-i Aksa özgür kalmadan Miraç hakiki manada yaşanamaz. Dolayısıyla Mescid-i Aksa'nın selameti, işgal ve zulmün bertaraf edilmesi için birlik, beraberlik içinde çalışmak bütün müminlere Rabb'imizin yüklediği büyük bir sorumluluktur.
Bu kutlu gecede, aziz milletimizin ve âlem-i İslâm'ın Miraç Kandilini tebrik eder, tüm insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve düşmanlığın yerini, Miraç değerleri temelinde yükselen barış ve huzura bırakmasını Cenâb-ı Mevlâ'dan niyaz ederim.