
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayının sonuna gelmiş ve bayramımıza kavuşmuş bulunuyoruz. Oruç ibadeti başta olmak üzere insanı Allah’a yakınlaştıran nice vesileleri içinde barındıran Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini -vahyin yeryüzüne inişini- kapsar. Müslümanlar bu mübarek günlerde türlü nefsani arzularından vazgeçerek ve kendilerini sadece Allah’a adayarak, infak ederek, sabır ve namazla yardım dileyerek, takvayı kuşanarak Rablerinden niyazda bulunurlar. İşte Ramazan Bayramı kendini tutmanın, sabrın, şükrün, ibadetlerin ödülüdür.
Ramazan ayı cemaatten, cumadan, birbirimize dokunuşlarımızdan tam da mahrum kaldığımız bir zamanda evlerimizi mescitler yaparak yeryüzünü mabede dönüştürmemizi sağladı. Her yönüyle farklı bir tecrübe yaşadığımız bir Ramazan ayının sonuna geldik. Artık bayrama kavuşmanın huzuru, rahmet dolu Ramazanı geride bırakmanın hüznü içerisindeyiz.
Ramazan Bayramı sıradan bir zaman dilimi değildir. Bu bayram; kalplerimize huzur verir, hanelerimize bereket doldurur, hayatımıza güzellikler ve erdemler katar, mümin kardeşlerimizle gönüllerimizi birleştirir. Aynı zamanda bu bayram, kötü duygu ve düşüncelerden; günahtan, hasetten, kin ve nefretten, fücurdan arınma ve topyekûn ümmet ile bir kucaklaşmadır.
Her anlamıyla farklı geçirdiğimiz bir Ramazanın sonunda, bizleri yine farklı bir bayram beklemektedir. Bu yıl camilerimiz kapalı, bayram namazı cemaatle kılınamayacak ve yakınlarımızı ziyaret edemeyeceğiz. Fakat camiler kapalı diye ne bayram namazından ne de aile ve akrabalarımızdan kendimizi mahrum bırakmalıyız. Nasıl ki Ramazan ayında evlerimizi mescit kıldıysak aynı şekilde bayramda da kılmalıyız. Bu vesile ile evlerimize dolan bayram sevincini, huzurunu, coşkusunu da yakalama fırsatlarını elde etmiş oluruz. Bu minvalde evlerimizde aile fertlerimizle aynı amaç için bir araya gelmek, ortak duyguları paylaşmak; bu yolla çocuklarımıza örnek olmak, onlara bayram sevincini tattırmak üzerimize bir vazifedir.
Ramazan Bayramında sosyal mesafeden dolayı gerçekleştiremediğimiz birliktelikleri, iletişim araçlarıyla gerçekleştirelim, bayram coşkumuzu uzaklara taşıyalım, bayramın neşesi olan çocuklarımızı bu sevinçle ve mutlulukla tanıştıralım. Küçük, anlamsız nefsani arzularımızdan kurtulup, üzerimizde bulunan gereksiz ağırlıkları atarak küskünlüklerimize son verelim. Ramazan Bayramındaki coşkumuzu, bayramı yaşayamayan yetimlerle, öksüzlerle paylaşalım; sadakalarımıza onları da ortak edelim.
Rabbimizin bizleri dünyada da ahirette de bayramı hak eden kullarından eylemesi duasıyla…
Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun.
UTESAV Mütevelli Heyet Başkanı
Mehmet DEVELİOĞLU